19 Mart 2014 Çarşamba

Yabancı - Albert Camus



Merak ettiğim bir kitaptı Yabancı, sonunda okuyabildim.

Çok kısa bir kitap olmasına rağmen, anlattığı şeyler çok fazla. Zaten bunu başarmış bir yazar benim gözümde iyi bir yazardır.

Konuya baktığımız zaman, basit demememiz için hiçbir sebep yok. Fakat Albert Camüs'nün bu basitlikte bir konudan bu kadar derin bir yapıt ortaya çıkarmış olması takdire şayan bir durum.

Aslında fazla da şaşırmadım bu duruma. Yabancı'yı da okuduktan sonra, şöyle dönüp bir geriye baktım ve beni en çok etkileyen kitapların listesini çıkardım. Meğer yüzde doksanı inceymiş bu kitapların. Az sayfada çok şey anlatan yazarlar etkiliyormuş meğer beni. Bende iz bırakan kitaplar arasına sanırım Yabancı da dahil oldu artık.

Meursault soyadlı, duygu yoksunu, insanlardan kendini soyutlamış, ilginç bir karakterin gözünden anlatılıyor kitap. Topluma yabancılaşmış bir birey adını bilmediğimiz bu adam. Daha ilk paragraftan onda bir gariplik olduğunu rahatlıkla sezebiliyoruz. Annesinin öldüğü zamanı tam olarak bilmiyor oluşu, onu farklı kılmaya yetiyor.

Okumaya devam ettikçe de ne kadar sıra dışı bir karakter olduğuna iyice emin oluyoruz Meursault'ün. Çünkü annesinin ölümüne üzülmemesi, hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi yetmezmiş gibi, bir de cinayet işliyor. Bu durum da onun ruh halinde herhangi bir değişikliğe sebebiyet vermiyor. Maursault yine aynı Maursault.

Cinayeti işledikten sonraki mahkeme süreci zaten kitabın en can alıcı noktası. Aslında amaç neden adam öldürdüğünü bulmak iken, olayın farklı yönlere kayışını şaşırarak okudum. Maursault'ün, annesinin ölümüne ağlamayışı bile sebep olarak gösterildi. İlginçti.

Kitabın finali ise yine oldukça etkileyiciydi.

Zeki Demirkubuz'un "Yazgı" adlı filminin esin kaynağı da bu kitapmış. En kısa sürede izlemek lazım.

Okunması gereken kitaplardan Albert Camus'nün Yabancı'sı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder