28 Şubat 2014 Cuma

Sınırsızlar Kulübü (Dallas Buyers Club - 2013)


Yönetmen: Jean-Marc Vallée
Senaryo: Melisa Wallack, Craig Borten
Yapım: ABD
Tür: Dram
Süre: 117 dakika
IMDb Puanı: 8.0
Oyuncular: Matthew McConaughey, Jared Leto, Jennifer Garner, Steve Zahn, Donna Duplantier
Oscar Adaylıkları: En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Makyaj ve Saç

Bu yılın Oscar Ödülleri'ne 6 adaylıkla katılıyor Dallas Buyers Club. En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dahil.

Kanadalı yönetmen Jean-Marc Vallee'nin bütçe kısıtlamaları yüzünden hiçbir özel ışıklandırma olmadan, tek kamera ve kesintisiz çekimlerle, yirmi beş günde palas pandıras tamamladığı bir film bu. Niye diyecek olursanız eğer, sponsor yokluğunda gereken bütçeye ulaşılamamış ama bu da yönetmen ve ekibi durdurmaya yetmemiş olacak ki, ortaya böylesine güzel bir film çıkmış.

Bu filmin de tıpkı rakipleri "12 Years a Slave" ve "Captain Phillips" gibi gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekildiğini belirtmekte yarar var. Uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof'un hayatından esinleniyor.

Ron Woodroof'a 1986 yılında 30 günlük ömür biçiliyor, sebebi ise o yıllarda erkeklerde daha çok baş gösteren AIDS. İlk başlarda bu gerçeği kabullenemese de, zamanla işin ciddiyete bindiğini gören Woodroof, AIDS tedavisi için FDA kurumundan tek yasal ilaç olan AZT'yi almaya başlar.

Zaman geçtikçe iyileşmediğini, aksine durumunun daha da kötüye gittiğini fark eden Ron, çareyi ABD'de yasal olmayan fakat dünyanın dört bir yanında kullanılan doğal ilaçları satın almakla bulur. Satın aldığı bu koli koli ilaçlar sayesinde kısa sürede bir satış ağı kurarak satmaya başlar.

Meksika'dan ilaçlarla birlikte döndüğünde, daha önce hastanede karşılaşmış olduğu Rayon adında bir travestiyle de ortak olan Ron, hem kendisine biçilen ömre kocaman bir nanik yapıyor, hem de diğer HIV virüslü hastaları da tedavi ederek derin bir sistem eleştiri yapıyor. Hatta kendilerine bir isim de buluyorlar: "Dallas Buyers Club".

Bu illegal örgütü devlet bir süre sonra fark ediyor ve bir atak da onlardan geliyor. Bu durum da Ron'u yıldırmıyor ve mücadelesine devam ediyor.

Jennifer Garner'ı Doktor Eve rolünde izliyoruz filmde. Kendisi hastalara AZT ilacını vermek istemese de kanunlar gereği vermek zorunda ve bu da onun vicdanını rahatsız etmektedir. Nitekim bir süre sonra da büyüklerine küfrü basıp işi terk ediyor ve Ron'la da duygusal bir yakınlaşmaları oluyor.

Matthew McConaughey kariyerinin en iyi oyunculuğuna imza atıyor bu filmle birlikte. Hatta Requiem for a Dream'de hayranlıkla izlediğim Jared Leto için de aynı şeyi söylemek mümkün. Altın Küre'de McConaughey'nin En iyi Erkek Oyuncu, Leto'nun da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödül'ünü aldığını düşünürsek, Oscar için de en favori dalların bunlar olduğunu söylemek mümkün. Ama ben yine de Captain Phillips'teki performansıyla Barkhad Abdi'nin almasını daha çok isterim. Ayrıca bu filmi izleyene kadar DiCaprio'yu favori görüyordum ama törenden gene eli boş dönecek gibi...

Ayrıca çok önemli bir detaya daha değineceğim şimdi. Sırf bu film için McConaughey yirmi üç, Leto ise on dört kilo vermiş. Gerçekten de muazzam bir başarı bu. Rollerini oynamamışlar, adeta kostüm gibi giyinmişler. Özellikle McConaughey'nin o güzel oyunculuğunu biraz daha izlemek için film bitmesin istedim. Film onunla devleşmiş demek çok doğru bir tabir olacaktır.

Kısaca, AIDS, homofobi, transseksüellik, ilaç sektörünün kirli yüzü ve bunun sonucunda da bu sektöre kafa tutmaya çalışan bir avuç insanın gururlu mücadelesinin çok etkileyici biçimde anlatıldığı bir film Dallas Buyers Club. Yönetmenin konu çeşitliliğini iki saatlik film süresine yedirilmiş olması da takdir edilesi. Filmin dalı dram olmasına rağmen zaman zaman güldürüyor da. Son bölüm ise biraz hüzünlendiriyor.

Filmin hemen başında elektrikçi ve aynı zamanda bir rodeocu kimliğiyle karşımıza çıkan homofobik bir adam olan Ron'un, zamanla değişimini izlemek son derece keyifliydi.

Ama film bir anda final yapınca bir izleyici olarak afalladım. Birkaç dakika daha harcanıp aceleye getirilmeyen bir final yapılabilirdi, hoş bu haliyle de kötü olduğunu söyleyemem. Güzeldi.

Nihayetinde 30 günlük ömür biçilen Ron Woodroof, tamı tamına 2191 gün daha yaşar. Ve bu tamamen kendi imkanlarıyla. Ölümü kabullenemeyen bir adamın takdir edilesi başarısı.

İzlemeniz tavsiye olunur.

Son olarak filmin ülkemizde "Sınırsızlar Kulübü" adı altında 7 Mart 2014'te vizyona gireceğini belirteyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder