Okuyalı birkaç ay oldu fakat bir yorum yazmadığımı fark ettim. Şöyle hatırladığım kadarıyla, keyif kaçırıcı bilgiler olmaksızın bir şeyler yazdım.
Kuzey Rüzgarı'nın Ardında, Tolkien'in, "Beni en çok etkileyen yazarların başında gelir," dediği George MacDonald'ın kaleminden çıkan fantastik türde bir kitap.
Tolkien'in "fantastik edebiyatın babası" olduğunu söyleyenlerin," kendi ağzından çıkan bu cümleyi duyduklarında ufak bir şok geçirecekleri aşikar. Kişisel olarak Tolkien'in "türün kralı" ilan edebilirim rahatlıkla fakat bu genelleme olur yine de. Bu yüzden high fantasy türünün tartışmasız lideri demek daha doğru bir tabir olacaktır. İşte, George Macdonald ise şehir fantastiği olarak adlandırılan türün temellerini atmış ve bununla da kalmayıp, masalsı bir hava katarak da kitabını güçlendirmiştir. Belki de o zamanlarda sadece "masal" olarak adlandırılıyordu sadece, kim bilir?
Kitabın konusu ise kısaca şöyle: Elmas adlı, yaşına göre çok zeki ve hayal gücü sınırsız bir çocuğun korkusuzca süren yaşamı öğrenme savaşı. Hayata bakış açısı her zaman olumlu, herkese ve her şeye karşı iyi niyetli, yaşanabilecek kötü durumlara karşı her daim hazırlıklı, ufak şeylerde dahi mutlu olmasını bilen, saf iyilikten doğan yardımseverliğini gerektiği gibi kullanarak ailesi dahil birçok insana katkısı bulunan, aşırı zeki olduğu için, bazen diğer çocuklar tarafından aptal olarak adlandırılan fakat bunları bir iltifat kabul edip moralini bozmadan hayatına devam eden, kimilerince de "Tanrı'nın Bebeği" olduğu söylenen bir "melek" Elmas.
Yazar küçük bir çocuk üzerinden o dönemi çok iyi anlatmış. Aile yapısını ve bir ailenin diğer insanlarla ilişkisini güçlü diyaloglar eşliğinde sunmuş bizlere. Elmas'ın geniş hayal gücü biz okurları da beraberinde sürüklüyor. Böylesine küçük bir çocuğun böylesine zeka küpü olmasına ilk başlarda şaşırsak da, bir süre sonra alışıyoruz.
Elmas'ın, Kuzey Rüzgarı ile olan dostluğu hikayenin temel noktası. Kuzey Rüzgarı'nın sırtında türlü türlü maceralara yelken açan karakterimiz ayrıca yeni şeyler öğrenmeye de bir hayli meraklıdır. İşte bu sayede Kuzey Rüzgarı ile olan sohbetlerinden türlü türlü yeni bilgiler öğrenir ve tabii ki onunla birlikte biz de.
George MacDonald'ın Elmas adlı çocuk karakterini ben aslında Jose Mauro de Vasconcelos'un Şeker Portakalı'ndaki Zeze'ye benzettim biraz da. Hangisi daha önce yazılmış diye şöyle bir bakındım ve Zeze'nin Elmas'dan esinlenilerek yaratılmış bir karakter olabileceğine kanaat getirdim.
Her neyse. Lafı daha fazla dolandırmadan şunu söyleyebilirim ki, hayatınız fantastik kitaplar çevresinde geçiyorsa, Kuzey Rüzgarı'nın Ardında'yı okumamanız için hiçbir sebep yok. Ve sevmemeniz için de.
"Sevdiğim şeyleri sevmeme neden olan, aslında orada yaşayan insanlarmış." -Elmas.
"Büyük erdemler, onlara sahip olmayanlara, daima biraz salakça görülürler."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder